Yaklaşık beş yıl önce Mustafakemalpaşa-Bursa'da belediyeye bağlı çalışırken şöyle gözlemlerim oldu:
Şimdiki Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı o zamanın ilçe milli eğitim müdürü zamanında tiyatro oynadığından! tiyatroyu çok sevdiğinden bahsediyordu her fırsatta. Biz Belediyeye bağlı bir ekip olarak İki Bavul Dolusu isimli çocuk oynumuzu ise kendi ilçe öğrencilerimize sahneleyemiyorduk. Nedenlerinden biri okullara pay vermeyi prensip olarak red etmemizdi. Basit illüzyon gösterileri ve ne olduğu belli olmayan oyunlar gelirin yarısını öğretmenevine bırakarak oyunlarını oynuyorlardı. Bizim festivallere katılan başka il ve ilçelerden davet alan oyunumuz ayrıca kurumlar arası gizli çekişme nedeni ile de sahnelenemiyordu ilçe öğrencilerine. Çünkü o dönemin belediye başkanı Ak Partili değildi. O dönemin ilçe milli eğitim müdürü ise şimdi Akpartili belediye başkanı. Bizden değilsin mantığı yüzünden ilçe öğrencisi buluşamadı oyunla. Ve benim bir sonraki çocuk oyunumu doğrudu orada yaşadıklarım, bir sonraki oyunumun ismi "Bizden Değilsin" oldu. O dönem aynı zihniyet bir tiyatro yarışması düzenledi liseler arasında. Diğer yarışma hikâyelerine benzer şeyler yaşandı Mustafakemalpaşa'da da. Ama paylaşmaya değer gördüğüm en önemli şey; bu yarışmaya ekiplerini hazırlayanların önemli bir kısmının Eğitim Sen'li öğretmenlerin oluşudur. Olaya sığ bir şekilde sağ, sol, şimdiki iktidar ve sanata bakışlarındaki iktidarsızlıkları olarak bakmıyorum. Şu an Bursa'da ve huzurlu bir ortamda işimi yapıyorum, ama taşrada yaşananlar İstanbul'dan farklı. Taşrada seyirciler sürü gibi sürükleniyor oyunlara, okul tiyatroları iktidar yalakalarına sürükleniyor ve örgütlülükten bahsedenler yarışlarda en ön saflarda koşuyor. Çocukların da dili yerlerde o koşanlara yetişmeye çalışıyor. Marmara'da size çok uzak olmayan bir coğrafyada çocuklara olan tiyatro ve sorunları sanki çağımızın 30 yıl gerisinden geliyor.
Saygılarımla...(http://www.nedimbugral.net/)
Nedim Buğral